TRAVMA
Travma , yine Travma
Toplum olarak bazı yaşanmışlıkları travma olarak kabul edebilirken bazılarını küçümsüyor ve bu kategoriye dahil etmiyoruz.
Travma çoğu zaman stres ile birlikte kendini gösterdiği için, “yeterince stresli” bulmadığımız olayları bu kategoriye dahil etmeme gibi bir toplum algısı mevcut.
Oysaki travma bireyseldir, herkesin stres algısı, baş etme biçimleri ve mücadelesi farklıdır!
Birileri, ki bu birileri kendinize çok yakın hissettiğiniz insanlar bile olsa, yaşadığınız olayları yeterince travmatik bulmuyor diye olayların kendi üzerinizdeki etkisini küçümsemeyin.
Sizi çaresiz hissettiren, korku stres gibi yoğun duygulara sürükleyen, baş etme becerilerinizin yetmediği, zihinsel süreçlerinizi bozan birçok olay travmadır ve yok sayılmamalıdır.
Travmayla zaman akışına bırakarak mücadele edilmez, çünkü sadece zihnin değil aynı zamanda bedeninde kayıt tuttuğu bir süreçtir.
Bir kişinin travmatik bir süreçten geçmesi için savaş, taciz gibi büyük olaylara maruz kalması gerekmez; yok sayılmak, duygusal manipülasyon, hızlı büyümek zorunda kalmak, bir anda değişen yaşam standartları ve daha niceleri de travmadır.