Etkilenmek sevgi değildir!


Etkilenmek bilinçdışı bir süreç; birinden etkilendiğimizde aslında sadece o kişiden değil, o kişinin bize hatırlattığı ve kendimizde olmayan, ulaşamamış olduğumuz birçok özellik bizi kişiye yaklaştırıyor. Bu nedenle etkilenmek daha “ben” odaklı. Yapamadığımız şeyleri yapan insanların ve daha önceki ilişkilerimizdeki  insanlarla benzer özellikleri taşıyan kişilerin direk olarak ilgimizi çekmesi bu yüzden. 


Etkilenmeyi açıklarken zihnimizin yarım kalmış yolları tamamlama isteğinden kaynaklı bize oynadığı bir oyun diyebiliriz. Bu nedenle de bir o kadar koşullu ve somut. Burada somuttan kastım kişinin net olarak birinden etkilendiği özellikleri söze dökebilmesi değil, fakat düşündüğünde bir şekilde bu özelliklere ulaşabilmesi. 


Sevgi ise “ben” in tek başına yetemeyeceği derinlikte bir kavram. Daha “biz” odaklı ve alma- verme ilişkisiyle güçlenen, anların birikmesiyle güç bulan ve bir o kadar da koşulsuzluk barındıran. 


Koşulsuz değil de “koşulsuzluk barındıran” diye bir tanımlama yapmamın sebebi ise koşulsuz kavramının günümüzde çok suni bir anlam taşıması. Sevgide ben kavramının değerini bilerek biz olmak en temel olay. Sevgide temel durum, “Ben” duvarlarını “ biz” ‘e dönüştürmek için karşı tarafa kendini açarken bir o kadar da “ ben”’ e sahip çıkmak ve karşı tarafın buna gösterdiği saygı. 


En önemlisi de şefkat şefkat ve şefkat… Sevgide asıl olan; kendine, karşındaki kişiye ve yeni oluşturduğunuz “ biz” ‘e şefkat.